Şehirlerin İsimleri

13 Nisan 2008 Pazar

VAN:
Van’ı Asur kraliçesi Semiramis kurdu. Bundan dolayı şehre “Şahmirankent” adı verildi. Daha sonra Persler döneminde buraya Van adında bir vali geldi ve şehri bayındır hale getirdiğinden şehre onun adı verildi.

YOZGAT:
yozgat isminin kaynağına ilişkin değişik söylentiler vardır. yozgat sürü veya otlak kent anlamına gelir. bozok yaylası eskiden beri hayvancılığın gelişmesinde önemli yer tutmuştur.
yozkent, sürüleri bol olan şehir anlamına gelmektedir. daha sonra bu ismin yozgat olarak değişikliğe uğradığı ileri sürülmektedir.
yozgat adı yabancı tarih kitaplarında "uskat, juskat, yougat, yüz-kat, yozhourt" şeklinde geçer.
bir söylentiye göre; yozgat sözcüğünün aslı "yüzü yoz" (koyun sürüsü memleketi) olduğundan "yozkent" veya rakımın yüksek oluşundan dolayı da "yüz-kat"tır.
cumhuriyet döneminde tbmm birinci dönem milletvekillerinden süleyman sırrı içöz'ün 4 kasım 1922 tarihli teklifi üzerine bozok ismi kaldırılarak 1923 senesinde itibaren ilin adı yozgat olmuştur.


UŞAK:
Çocuk veya genç adının halk dilinden söylenişidir. Bazı rivayetlere göre ise uşak (ayınla söylenişi) kelimesinin aşık kelimesinden geldiği söylenmiştir.

URFA:
Eski adı “Orhoe veya Orhai”dir. Dah sonra Araplar tarafından “R”ya çevrilmiştir. Bir diğer rivayete göre ise FORUM KURALLARINA GÖRE SİYASET YASAKTIRçeden gelmekte olup R yani güneş demektir. Şehir Babil hükümdarı Ramis-Nemrut tarafından kuruldu.

TEKİRDAĞ:
Adını, kıyı boyunca uzanan Tekirdağlarından almıştır.

TOKAT:
Eski adı “Komana Pontika”idi. Tokat adının Pontika adının halk arasından değişmiş şeklidir.

TRABZON:
“Trapezus” sözcüğünden gelir. Anlamı dörtköşe’dir.

TUNCELİ:
Burada bazı maden yataklarının bulunmasından dolayı şehre Tunceli adı verilmiştir. Yani tunçülkesi demektir.

SAKARYA:
Adını sınırları içinden geçen Sakarya nehrinden alır

SAMSUN:
Eski adı “Amisos”dur. Samsun ismi bu kelimenin halk arasından değiştirilmesidir.

SİVAS:
Adının nereden geldiği konusunda her hangi bir kayda rastlanmamıştır.

SİİRT:
Siirt adının Keldani aslından geldiği ve şehir anlamına geldiği söylenir. Diğer bir ravayete göre ise Sert kelimesinin bozulmuş şeklidir.

RİZE:
Kafkas kökenli bir kelime olduğu sanılmaktadır.

ORDU:
Eski adı “Kotyora”dır. Halk tarafından bu isim değişikliğe uğramıştır.

NİĞDE:
İlkçağda bölgede Nagdoslular adlı bir kavim yaşadığından bu şehre isimlerini vermişler. Arap kaynakları şehre “Nekide veya Nikde” demişlerdir. Halk ise şehre Niğde adını vermiştir.

NEVŞEHİR:
Onsekizinci yüzyıla kadar şehir bir köydü ve adı “Muşkara” idi. Daha sonra Nevşehirli Damat İbrahim Paşa köyünü geliştirdi ve yeni şehir anlamında Nevşehir adını verdi.

MALATYA:
Hititler döneminde buranın adı “Meliddu”dur. Halk tarafından Malatya olarak değişmiştir.

MANİSA:
Yunanca Magnesya’dan gelmiştir. Türkler burayı alınca Manisa olarak şehrin ismini değiştirdiler.

MARDİN:
Mardin adı Süryanice’de Marde’den geldiği rivayet edilir. Romalılar “Maride” Araplar ise “Mardin” adını vermişlerdir. Diğer bir rivayet göre ise Mer-din yani erkek, yiğit –görmek kelimesinden geldiği söylenmiştir.

MUĞLA:
Eski adı “Mobolla”’dır. Türkler buraya daha sonra Muğla demişlerdir.

MUŞ:
Bir rivayete göre süryanice’deki suyu bol anlamına glene Muşa’dan diğer bir rivayete göre ise Şehrin kurucusu “Muşet’den gelmiştir

KARAMAN:
İlk ismi Laranda’dır. Selçuklu ve Osmanlılarda ki ismi Larende idi. Karamanoğullarının başkenti olduğundan buraya daha sonra Karaman adı verildi.

KAHRAMANMARAŞ:
Asıl adı Markasi’dir. Halk dilinde Maraş olarak değişmiştir. Kurtuluş savaşında Fransızlara karşı şehirlerini kahramanca savunduklarından meclis tarafından ll Şubat 1922’de kahraman ünvanı verildi.

KARS:
MÖ: 130-127 yılında buraya yerleşen Karsak oymağından dolayı şehre kars adı verilmiştir. Kars kelimesinin anlamı ise deve ya da koyun yününden yapılan elbise veya şal kuşağı anlamına gelir.

KASTAMONU:
Şehrin eski adı “Tumana”dır. Buraya daha sonra Gas-Gas isimli bir kavim yerleşti. İşte Kastamonu Gas ve Tuman’ın birleşmesinden meydana gelmiştir.

KAYSERİ:
Romalılar Mazaka adlı şehri alınca buraya Kaysarea adını verdiler. Yani İmparator şehri anlamına gelir. Daha sonra Kayseri olarak halk arasında yayıldı

KIRŞEHİR:
Kır ve Şehir kelimesinin birleşmesinden oluşmuştur.

KOCAELİ:
Orhan gazi döneminde bu bölgeyi feth eden Akçakoca isimli komutandan dolayı buraya Kocaeli denildi.

KONYA:
İsa’dan önce 47-50 ve 53 yıllarında Hıristiyan azizlerinden St. Paul burayı ziyaret etti ve şehir önemli bir dinsel merkez olarak gelişti. Bu nedenle Hıristiyanlar ona, “İsa’nın tasviri” anlamına gelen “ikonyum” adını verdiler. Abbasiler burayı alınca “Kuniye’ye” çevirdiler. Türkler bu ismi Konya olarak değiştirdi.

KÜTAHYA:
Frigler buraya “Katyasiyum veya Katiation” adını vermişlerdir. Daha sonra yöre halkı buraya Kütahya demiştir

İSTANBUL:
MÖ. 658 yılında Megara kralı Byzas tarafından kurulduğundan bu şehre kurucusundan dolayı Bizantion adı verilmiştir.
Roma imparatoro Marcus Avrelius döneminde imparatorun manevi babasının adıyla “Antion” olarak anıldı.
Bizans İmparatoru Konstantin bu şehri yeniden kurunca buraya kendi adını verdi. Şehre “Konstantin veya Konstanpolis” adı verildi. Araplar “Kostantiniye, Romalılar Konstantinopolis” demişlerdir. Daha sonra bu ismin kısaltılmış şekli olan “Stin-polis” deyimi kullanıldı. İşte İstanbul bu “Stin-Polis” şehrinden türetildi.
Türkler burayı alınca Müslüman şehir anlamında “İslambol” adını verdiler. Fakat daha sonra İstanbul olarak değiştirildi.

İZMİR:
Şehrin asıl adı “Smyrna”dır. İzmir kelimesi smyrna’nın halk arasındaki kullanış şeklidir. Homeros destanlarında bu kent ismini Kıbrıs Kralı Kinyras’ın kızı Smyra’dan alır ve tanrıça Artemis İzmirli’dir. Kimi kaynaklara göre de, İzmir şehrini ilk kuran Hititler değil, Amazonlar’dır. (Hititler de buraya Navlühun adını vermişlerdir.

GAZİANTEP:
Şehrin eski adı Ayıntab’dır. Kelime anlamı, pınarın gözü demektir. Halk bunu Antep olarak değiştirmiştir. Halk Kurtuluş savaşında Fransızlara karşı başarılı bir savaş verince 6 Şubat 1921’de çıkartılan bir yasayla Gazi ünvanı verildi.

GÜMÜŞHANE:
Burada daha önceleri gümüş madenleri olduğundan, bu şehre Gümüşhane denilmiştir

EDİRNE:
Romalılar döneminde imparator Hadrianus tarafından kurulduğu için şehir “Hadrianopolis” dını alır. Hadrianus’un şehri anlamına gelen bu sözcük, sonradan değşimlere uğrayarak Edirne halini aldı.

ELAZIĞ:
1834 yılında Mezra denilen yerde kuruldu.1862 yılında buraya o sıradaki padişah Abdülaziz’in onuruna “Mamuretülaziz” adı verildi. Bu ismi uzun bulan halk onu Elaziz olarak kısalttı. 1937 yılında Elazığ’a çevrildi.

ERZİNCAN:
Erzincan ovasından adını alır. Ezirgan diye halk tarafından söylenir. Buranın eski adı Eriza’dır.

ERZURUM:
Ardı Rum kelimesinden gelir. Yani Rum toprağı demektir. Diğer bir rivayete göre de Selçuklular buraya Erzen-Rum demişlerdir. Erzen darı demektir. Şehir o zamanlar bir tahıl ambarı olarak kullanılmıştır.

ESKİŞEHİR:
Eski adı Doylaion’dur. 1080 yılında Türkler burayı ele geçirdi. 1175 yılında burasını Bizans geri aldı. Kılıçarslan bu şehri daha sonra geri alınca, ona “Bizim eski Şehrimiz” anlamına gelen Eski Şehir adını verdi.

DİYARBAKIR:
Bakır ülkesi anlamına gelmektedir. Bu ismin kaynağı Diyar-ı Bekir’dir. Bekir’in memleketi anlamına gelir. Bunun nedeni de Bekir b. Va’il adlı Arap göçebe boyunun buraya yrleşmiş olmasından kaynaklanır. Diyarbakır’ın eski adı Amid veya Amed’dir. Gelen veya bizim anlamına gelir. Dede Korkut kitabında Amid’e Hamid de denilmiştir.

DENİZLİ:
Deniz-ili kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. İl eski Türkçe’de ülke, memleket anlamına gelir. Yani deniz memleketi denilir.Bir diğer rivayete göre de kelimenin aslı domuz-ili'dir. Bu da bölgede domuz çokluğundan kaynaklanmaktadır.

ÇANAKKALE:
Marmara ve Ege denizlerini birleştiren Boğaz’daki şehir ve kasabaların en büyüğü ve il merkezidir. Boğazın doğu kıyısında ve en dar yerinde kurulmuştur. Burada denizini şekli tıpkı bir çanağı andırır. Bugünkü ismini buradan alır.

ÇANKIRI:
İlkçağda “Gangra” kalesinin eteğinde kuruldu. İsmini Gangra kalesinden alan Çankırı’ya yakın zamana kadar Çangırı ve Çenğiri deniliyordu.

ÇORUM:
Rivayete göre Çoğurum kelimesinden türetilmiştir. Bu da bölgede zamanında Rumların çoğunluğu oluşturmasından kaynaklanmaktadır.

BURSA:
Eski çağlardaki Bitinya bölgesinin başkentidir. Buraya kurucusu Bitinya kralı Prusias’ın adı verildi. (MÖ:ll.yüzyıl)

BURDUR:
Eski adı Askaniya’dır. İsmini yanında kurulmuş olduğu Burdur gölünden alır.

BOLU:
Önceleri Bithynion Romalılar döneminde ise Claudiopolis adı verildi. Türkler burayı alınca Claudiopolis sözcüğünü kısaltıp sadece polis dediler. Daha sonra bu da halk dilinde değişerek Bolu oldu.

BİTLİS:
Kimi tarihçilere göre, “Bageş” ya da “Pagiş” sözcüklerinden türemiştir. Kimilerine göre de Büyük İskender’in komutanı “Lis” ya da “Badlis” burada bir kale kurmuş. Bitlis sözcüğü bu komutanın isminden kaynaklanıyormuş.

BİNGÖL:
Buradaki bir çok göllerden dolayı bu isim kendisine verildi.

BİLECİK:
Bizanslılar döneminde burada Bilekoma adlı bir kale vardı. Osman bey burayı alınca bu adı Bilecik olarak adını verdi.

BAYBURT:
Eldeki kaynaklara göre kasabanın ortaçağdaki adı “Paypert” ya da “Pepert” idi. Bayburt adı buradan gelmektedir.

BALIKESİR:
Şehrin adının eski hisar anlamına gelen Paleokastio’dan türediği sanılmaktadır. Halk arasında dolaşan bir söylentiye göre de balı çok anlamına gelir. Çünkü Kesir Arapça’da çok anlamına gelmektedir

AĞRI:
İsmi sınırları içindeki “Ararat” dağından alır. Çok eski çağlarda yeryüzü korkunç bir su baskınınına uğradı.(Nuh Tufanı) Nuh peygamber bütün canılardan bir çifti alarak bir gemiye bindirdi. Gemi Cudi (İslam kaynaklarına göre) (Hristiyan kaynaklarına göre de Ararat – Ağrı) dağına kondu. Ararat, önce aran sonra da Ağrı adını aldı.

AKSARAY:
Selçuklu Sultanı İzzettin Kılıçarslan, şehirde cami, medrese, kümbetler ve büyük ve beyaz bir saray yaptırdı. Şelir “Aksaray” adını işte bu beyaz saraydan aldı.

AMASYA:
Amasya şehrini tarihçi Strabon’a göre Amazon karalı Amasis kurdu ve ona Amasis kenti anlamına gelen “Amasesia” ismini verdi.

AYDIN:
İlk olarak Argoslar tarafından kuruldu. Anadolu beylerinden Aydınoğlu Mehmet bey’den aldı. Aydın, Mehmet beyin babasının ismidir.

ARTVİN:
İskitler tarafından kuruldu. Artvin sözü iskitçe’dir.

ANTALYA:
MÖ ll.ci yüzyılda Bergama karalı Attalos ll tarafından kuruldu. Şehir önceleri ismini kurucusundan aldı ve Attaleia adıyla anıldı. Daha sonra bu isim Adalia, Antalia ve en son Antalya şekline dönüştü.

ANKARA:
İslam kaynaklarında Ankara’nın adı Enguru olarak geçer. Kimilerine göre Ankara sözü Farsça “Üzüm” anlamına gelen Engür’den, ya da Yunanca’da Koruk anlamına gelen”Aguirada’dan türemiştir.
Bazılarına Hint-Avrupa dillerindeki “Eğmek” anlamına gelen Ank ya da Sankskritçe de; “Kıvrıntı”,, anlamına gelen ankaba’dan veya Latince’den çengel anlamına gelen uncus’dan türediği ileri sürülmektedir. Frig dilinde Ank “engebeli, karışık arazi anlamına gelir.” Şehrin diğer isimleri; Ankyra, Ankura, Ankuria, Angur, Engürlü, Engürüye, Angare, Angera, Ancora, Ancora ve son olarak Ankara şeklini almıştır.

ANTAKYA:
MÖ 300 yıllarında Makedonya Kralı Seleukoz bu yörede Antakya’yı kurdu ve şehre babasının ismi olan Antiokhia adını verdi. Zamanla büyüyen kent, başkent halini aldı.

AFYONKARAHİSAR:
Afyon türkülerinde sık sık “Hisar” sözcüğü geçer. “Hisarın bedenleri çevirin gidenleri” Bu hisar sözcüğünün Afyon türkülerinde sık sık yinelenmesi nedensiz değildir. Eski adı Akroenos olan şehri Selçuklular uzun süren bir kuşatmadan sonra ele geçirdiler. “Hisar” kuşatma anlamına gelir. Acılarla elde edilen yere “Karahisar” dediler ve orada, kara taşlardan bir kale kurdular. Onaltıncı yüzyılda bölgede afyon yetiştirlmeye başlayınca, Karahisar’ın başına bir de Afyon eklendi ve şehir “Afyonkarahisar” adını aldı.

ADAPAZARI:
Bu ilimize Adapazarlılar kasaca Ada der. Çünkü Sakarya ve Çark suyu arasında yer alan şehir, tıpkı bir adayı andırır. “Pazar sözüne gelince: Burası onyedinci yüzyılda yörenin Pazar yeriydi. İşte, Adapazarı bu iki sözcüğün “Ada” ve “Pazar” sözcüklerinin birleşmesinden oluştu. Adapazarı, Sakarya ilimizin merkezidir.

7 Rakamının Sırları


Hafta 7 gün,
Gökkuşağı 7 renk,
Dunyanın 7 Harikası kabul görmüş,
Soyumuz 7 göbek,
Dünyada varsayılır 7 kapı,
Büyük Ayı 7 yıldız'lı,
İnsan 7 çakralı,
Nota sayısı 7,
İslam dininine göre Kainat 7 safhada yaratıldı,
Kabe'nin etrafı 7 kere tavaf edilir,
Manevi bilgeliğin rakamı yine 7,
Katoliklerde 7 sakrament esas,
Yahudilerde Kutsal Şamdan 7 Mumlu,
Eski Yunan Uygarlığında 7 Akıllı Adam varsayılmış,
Mitolojide ise 7 esas Tanrı varsaymışlar,
Misir'da Güneş Tanrısı RA 7 ruhlu,
Tibet'te 7 Buda,
Çin'de kutsal 7 element varmış,
Feng Shui'de iletişim sayısı 7,
Tamamlanmis olmak eşittir 7,
Afrikalilarin Kwanza Bayramı 7 sembollü,
Zulu süsleri 7 renkli,
Eskimolarda Kar 7 isimli,
Hürmüz bile 7 kocalı,
Dinlenmek haftanın 7. gününde,
Çiçeklerden 7 veren gül ,
7 Tepe üstünde Rio,
7 Tepe üstünde Roma,
7 Tepe üstünde İstanbul,
James Bond bile 007,
Yüzde 7 nokta (acik) var. (ağız, kulak 2, burun 2, göz 2),
Dünyada var olmuş 7 kıta,
Denizlerin figurativ sayısı 7,
Kizilderililere göre mevsimler 7 tane,
Avustralya yerlileri Aborjin ve Kulin'lere göre de mevsim 7 tane,
Tüm Japonlarda rakamlarin en uğurlusu 7,
Tarot falında 7 zafer,
Pamuk Prenses ve 7 cüceler,
İlkokulun başlangıçı 7 yas
Gökyüzü 7 kat,
Ve
UNESCO'nun geçen sene 7 nci "kiiiye özel" yılı : 2007 Mevlana Yılı

(MEVLANA Doğum yıl donumu 1207 - 2007),

9 Rakamının Sırrı

9 rakamı kaçla çarpılırsa çarpılsın çıkan sayının rakamlarının toplamı yine 9'u vermektedir biliyor muydunuz. Örnek vermek gerekirse;

9x235=2115 ---> 2+1+1+5=9
9x1782=16038 ---> 1+6+0+3+8=18 ---> 1+8=9

Bunları Biliyor Musunuz?


-Bal bozulmayan tek gıdadır.
-Ördeğin sesi yankı yapmaz.
-Denizyıldızlarının beyni yoktur.
-İnsan yılda en az 1460 rüya görür.
-İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır.
-Karınca iki hafta su altında yaşayabilir.
-İnsan kalbi dakikada 60-80 defa çarpar.
-Üzümü mikrodalgaya koyarsanız patlar.
-Parmak izi gibi herkesin dil izi de farklıdır.
-"Pi" sayısının bir milyarıncı rakamı 9'dur.
-Dünyada insanlardan daha çok tavuk var.
-Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir.
-İnsanın kalça kemiği betondan daha sağlamdır.
-Hiçbir kağıt 7 defadan fazla 2'ye katlanamaz.
-Türkiye'de Mehmet adında 1 milyon 229 kişi var.
-Sabahları elma kahveden daha fazla uykunuzu açar.
-Yerçekimsiz ortamda mum alevi küre şeklinde olur.
-El tırnakları ayak tırnaklarından 4 kat daha hızlı uzar.
-Otomobil sayısı insan sayısından 3 kat daha hızlı artıyor.
-Doğum gününüzü en az 9 milyon kişiyle paylaşıyorsunuz.
-Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar.
-Günde 24 saat sayı saysanız, 1 trilyona ulaşmanız 31 bin 688 yıl alır.
-Dünyada bir yılda gerçek paradan daha fazla Monopol parası basılıyor.
-Eksi 90 derecede nefesimiz, havanın ortasında donar ve düşer.
-Vücudumuzdaki tüm damarları uç uca ekleseniz 19 bin 200 kilometre eder.
-Çin'de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika'dan daha fazladır.
-Elma, soğan ve patatesin tadı aynıdır. Fark sadece tamamen kokularından kaynaklanır. Aslında hepsi tatlıdır.
-13 rakamının uğursuz olarak bilinmesi nedeniyle ABD'de birçok otelde 13. katta oda bulunmaz.
-En uzun boylu insan 1940 yılında ölen 2,72 metre boyunda ABD'li R.P. Wadlow olmuştur.
-Kibrit kutusu büyüklüğündeki altın külçesi yufka gibi açılarak bir tenis kortu büyüklüğüne kadar yırtılmadan uzatılabilir.
-Einstein 9 yaşından sonra akıcı konuşmaya başladı. Aile onda zihin geriliği olduğunu bile düşündü.
-İnsan daha çok oksijen alabilmek ve vücudundaki karbon gazını boşaltmak için esner.
-İnsan bir günde 28-33 bin litre hava, 500-700 litre oksijen, 2 kilogram yiyecek tüketir.
-Dünyanın en hızlı kuşu Boğazlı Kırlangıç'tır. 3 saniye süreyle saatte 128 km. sürate ulaşmıştır.
-Michel Jordan bir yılda Nike'den Nike'ın Malezya fabrikası personelinin hepsinden fazla para kazanıyor.
-ABD, Ohio'da lisans olmadan fare yakalamak yasaktır.
-Eğer aynı zamanda aksırır, hıçkırır ve gaz çıkarırsanız, patlarsınız.
-Aşık olduğumuzda beynimiz "phenylethylamine" üretir. Bu kalp atışınızı hızlandırır ve sizi mutlu yapar. Mu kimyasal madde çikolatada da vardır.
-Uzayda yerçekimi olmadığı için astronotlar ağlayamaz. Çünkü gözyaşı aşağı düşmez.
-Birinci Dünya Savaşında Fransa ülkedeki tüm taksileri tüm taksileri devraldı ve askerler cepheye bu taksilerle taşındı.
-1994 Dünya Kupası'nda, Bulgaristan futbol takımının 11 oyuncusunun hepsinin isminin sonu "OV" ile bitiyordu.
-Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmaz, sizi gizler. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamalarını engeller.
-Kahve sarhoş bir insanın ayılmasına yardımcı olmaz. Hatta çoğu zaman alkolün etkisinin artmasına yol açar.
-Kereviz yerken harcanan kalori,kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.
-Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 kat yüksekliğine zıplayabilir. Bu oranı tutturmak için insanın yaklaşık 30 metre zıplaması gereklidir.
-Klinik ölüm sonrası insan 5 dakika içinde hayata geri getirilebilir. 5 dakika sonra beyin hücreleri ölmeye başlar, ama yine de bu süreyi 5 dakika daha uzatmak mümkündür.
-İnsan uzun süre bir böbrek ve bir akciğerle, midesiz, dalaksız yaşayabilir, ama karaciğersiz bir dakika bile yaşayamaz.
-Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.-Soğuk havalarda ısınmak için alkol almak son derece tehlikelidir. Yüzeysel damarlarda genişlemeye yol açan alkol bir süre kendinizi ısınmış gibi hissetmenize yol açarken, vücudun ısı kaybını kolaylaştırır. Bu da donmayı çabuklaştırır.
-Macar Yanosh Voven ve karısı Sara dünyada en uzun aile hayatı sürmüşler. Onlar 147 sene beraber yaşamışlar. Yanosh 172, Sara 164 sene yaşamıştır. Öldüklerinde en küçük çocuklarının 116 yaşı varmış.
-En büyük kuş yumurtası devekuşunundur. 15 - 20 santimetre uzunluğunda ve ortalama 1.7 kilogram ağırlığındadır. Kaynatılarak pişirilmesi 40 dakika sürer.
-Kirpiler suda yüzer.
-Salatalığın yüzde 96'sı sudur.
-Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır.
-Coca-Cola'nın orijinal rengi yeşildir.
-Çocuklar baharda daha fazla büyüyor.
-Sigara çakmağı kibritten önce bulundu.
-Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.
-Uranüs çıplak gözle görülen bir gezegendir.
-Dünyadaki tavuk sayısı insanlardan fazladır.
-Salyangozların 25.000 civarında dişi vardır.
-Bir doğumda yaşayan en çok çocuk sayısı 6.
-Bir kadının sahip olduğu en fazla çocuk sayısı 69.
-İlk kule saati 1404 yılında Moskova'da yapılmıştır.
-Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.
-Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar.
-Bukalemunların dilleri,vücutlarından iki kat uzundur.
-Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı.
-Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkova'dır. (1962)
-Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır.
-Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur.
-Pisagor sokak dövüşü spor dalında olimpiyat şampiyonu olmuştur.
-Kedi ve köpekler de insanlar gibi solak yada sağak olabilirler.
-"Düello" uygulaması hala Uruguay ve Paraguay'da devam etmektedir.
-(şuan yaşayan) 135 yaşındaki Ali Muhammed Hüseyin, yeryüzünün en yaşlı insanı olarak biliniyor.
-Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz. Ayağı kırılan atların hayatı da biter.
-Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan ortalama 9 yıl daha uzun yaşıyor.
-Uyurken, TV izlerken olduğundan iki kat daha fazla kalori harcarız.
-Stockholm kraliyet kütüphanesinde muhafaza edilen "Şeytan İncili" kitabının ağırlığı 350 kg.dır.
-Taze kakao içinde bulunan sıvı, kan plazması yerine kullanılabilir.
-ABD'de Coco-Cola şoförlerinin kimyasal madde taşıma lisansı olması gerekiyor.
-Dünyanın uydusu ayın hacmi, Pasifik Okyanusu'nun hacmi ile aynıdır.
-Maymunlar her yıl uçak kazalarından daha fazla insan ölümüne neden oluyor.
-Dünya ahalisi gece gündüz satranç oynasa ve her saniyede bir hamle yapılsa, satrançta tüm oyunları tecrübeden geçirebilmek için asırlara ihtiyaç vardır.
-Satranç tarihinin en uzun oyunu 1950 yılında Mardel Plato'da yapılmış dünya satranç turnuvasında gerçekleşmiştir. Pilkin ve Çernyak arasında yapılan bu maç 22 saat devam etmiş ve 191. hamle sonrası berabere bitmiştir.
-Dünyanın en kokulu camisi Tebriz şehrindedir. Mescit inşa edilirken çamuruna misk kokusu ilave edilmiştir ve 600 sene geçmesine rağmen hala mescit misk kokmaktadır.
-Dünyada en tehlikeli hayvan sivrisinektir. Çünkü insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvandır.
-En eski alfabe Suriye'nin Akdeniz sahilindeki Lattakiya limanı yakınlığında yapılan kazım sonucu bulunmuştur. Alfabe 32 harften oluşur.
-Güneş yerden 149 milyon 600 bin km. mesafededir.Hacmi yerden 1300 defa büyüktür.
-Rusya'da yaşamış olan Vasilyev'in iki karısından 87 çocuğu olmuştur. 75. yaş gününde (1782) onun yanında 83 çocuğu bulunmuştur.
-Bugüne kadar yaşamış en ağır kişi, 635 kiloya ulaşan Washingtonlu Jon Brower Minnoch.
-Bir kişinin yaşayabildiği en yüksek vücut ısısı 46.5 derecedir. Normal değer ise 35 - 37'dir.
-ABD'de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste yada gözaltında tutulmaktadır.
-Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur,sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur.
-Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi Bambu bir günde 90 cm. kadar uzuyor.
-Erkeklere yıldırım çarpması olasılığı kadınlara göre 6 kat daha fazladır.
-En büyük kitap XVII asırda yayınlanmış ve Berlin kütüphanesinde bulunan coğrafya atlası sayılır. (yüksekliği 2 metre, eni 1 metre)
-1707 - 1782 arasında yaşamış bir Rus kadının; 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüzü, 1725 - 1765 arasında dünyaya getirdiği belirlendi.
-Ünlü Arap şairi Kahire üniversitesi profesörü Şeyh Muhammed Abdul İbrahim 150 yaşında vefat etmiştir. 105 sene bekar yaşamış. 105 yaşında evlendikten sonra 5 çocuğu olmuştur.
-Atakama çölüne 400 seneden beri yağmur yağmamaktadır. Yağan yağmur da havada buharlaştığından yere düşmemektedir

İlk Tıp Okulu

Bugün (Kayseri) Mimarsinan Parkı içinde bulunan ve Selçuklular Döneminde yapılan Gevher Nesibe Medresesi dünyanın ILK uygulamalı TIP okuludur.

"Gevher Nesibe Sultan, Selçuklu Hükümdarlarından II. Kılıçarslan’ın kızıdır. 1204 yılında verem hastalığına yakalanarak Kayseri'de vefat etmiştir.

Vasiyeti üzerine ağabeyi Selçuklu sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1204-1206 yılları arasında Kayseri'de inşa ettirilmiş ünlü Darüşşifa Gevher Nesibe Hatun'un adı ile anılmaktadır. Darüşşifa'da ayrıca Gevher Nesibe'nin türbesi bulunmaktadır.

Anadolunun İslam dönemine ait en eski hastahanesi olan bu muhteşem bina günümüzde Tıp Tarihi Müzesi olarak kullanılmaktadır.

Darüşşifa binasının bitişiğindeki 1206-1210 yılları arasında inşa ettirilmiş tıp medresesinin de yine Gevher Nesibe Hatun'un vasiyeti olması, kesin kaynaklarla doğrulanamamakla birlikte, çok güçlü bir olasılıktır. Bu medrese dünyanın ILK TIP MEDRESESIDIR.


Gevher Nesibe, Selçuklu soyundan gelen kara kaşlı, kara gözlü, kara saçlı, ak yüzlü Türk kızı olarak resmedikmetedir. Rivayete göre, Selçuklu ordusunun komutanlarından bir sipahiye gönlünü kaptırmış, ancak Nesibe’nin ağabeyi I. Gıyaseddin Keyhüsrev bu aşka karşı çıkmıştır. Sultan sipahiyi, Kayseri’den uzak tutmanın yollarını aramış, onu muharebeden muharebeye göndermiştir. Nihayet bu savaşların birinde sipahi şehit olumuştur.

Bunu öğrenen Nesibe Hatun, üzüntüsünden vereme yakalanmış ve hasta yatağına mahkum olmuştur. Kız kardeşinin derdine doktorların çare bulamadığını öğrenen Gıyaseddin, onu ölüm döşeğinde ziyaret etmiş ve mal varlığı ile adına bir şifahane (hastane) yaptırması vasiyetini almıştır.

Vasiyet üzerine 1204 yılında hastanenin yapımına başlanır ve iki yılda bitirilir. Gıyaseddin, kız kardeşinin türbesini de hastanenin içine inşa ettirir. Gıyaseddin’den sonra Gevher Nesibe’nin diğer kardeşi İzzeddin de hastanenin doğusuna bir tıp okulu yaptırır. Bu okulun yapımına, 1210 yılında başlanmış ve dört yılda tamamlanmıştır.


Osmanlılar devrinde birkaç defa tamirden geçen darüşşifa 1890 yılına kadar kullanılmıştır. Burada akıl hastalarını müzikle tedavi eden ya da ruhlarına dinginlik veren hekimler görev yapmışlardır."

Kar Teneleri

Dünyanın en güzel doğa olaylarından birisidir kar. Çapları 2-4 mm arasında değişen birbirlerinden tamamiyle farklı tanelerin gökyüzünden aşağıya süzülmesi olayıdır.

Çilekeş










Türkiye'nin Fanta Genç Yetenekler Aramızda yarışmasını kazanmalarıyla tanıdığı güzide rock topluluğumuzdur çilekeş. Son dönemde en sağlam rock gruplarının başında gelir. İkinci albüm de çıkmış sadece hayırlı olsun denir. İşin güzel yanı albümün prodüktörü Tarkan Gözübüyük. Bir şarkının son 1 dakikasında da Şebnem Ferah'ın sesini duymak mümkün ki ben ilk duyduğumda sandalyeden yuvarlanıyordum neredeyse.

Katil Dans:
Akrep
Diril
Katil Dans
Herdeniz
Kulağakaçan
Hit Dalaşı
Sınır
Bir Ses Yap
Pervazda Tatil

Y.O.K.:
Kendimden Geriye
Y.O.K
Çilekeş (Ardıma Hiç Bakmadan)
Gözaltı
Kurar
Yetmiyor
Körpe
Sorma
Siyah
Yeniden
Kendimden Geriye II