Shinedown - Heroes

28 Nisan 2008 Pazartesi

Herhalde son dönemde en sevdiğim grup bu abilerdir. Bu şarkıyı baba ve oğul Bsuh'a armağan etmişler gerisini siz anlayın...



Stare in wonder, who's here to bring you down?
Find your martyr, I'm sure you've made the crown
So light a fire under my bones, so when
I die for you, at least I'll die alone

Ain't nothing for me to end up like this.
There's no comparing me this time.

All my heroes have now become ghosts,
Sold their sorrow to the ones who paid the most.
All my heroes are dead and gone,
But down inside of me, they still live on.

Dark devotion in a vacant paradise
Shows no emotion to the willing sacrifice
You can put a man on trial, but you can't make the guilty pay
And you can cage an animal, but you can't take away the rage

Ain't nothing for me to end up like this
There's no comparing me this time

All my heroes have now become ghosts,
Sold their sorrow to the ones who paid the most.
All my heroes are dead and gone,
But down inside of me, they still live on.

All my heroes have now become ghosts,
Sold their sorrow to the ones who paid the most.
All my heroes are dead and gone,
But down inside of me, they still live on.
They're all dead and gone

O Zamanlar Spor Güzeldi

26 Nisan 2008 Cumartesi

Ben çocukken;
Michael Jordan vardı. NBA'de basketbol oynanırdı o zamanlar. Şimdiki gibi insan azmanları değil, basketbolun ilahları oynardı. Magic Jonhson, Larry Bird vardı. Patrick Ewing, David Robinson vardı, izlerdik biz de onarı. Arada ülke dışına çıkardı bu ilahlar. olimpiyatlara giderlerdi misal. Rakipleri de vardı bu adamların. Belki çok direnen olmazdı ama bir takım üç çeyrek direnmişti bu Dream Team'e. Onlarda da vardı NBA oyuncusu. Drazen Petroviç, Tony Kukoç vardı. Olimpiyatdı orası. Olimpiyat ya işte; sadece basketbol değil, atletizm de vardı. Michael johnson vardı, koşardı mütemadiyen. 200 ve 400'de rekorlar kırardı biz çocukken. Sanki bu dünyada değil başka dünyada yaşardı bu koşucu. Koşarken arkasına yaslanırdı araba kullanırmışcasına, malum rahatına düşkün bir adamdı. Arabayla koşanlar da vardı biz çocukken. Ayrton Senna, Michael Schumacher, Mika Hakkinen vardı. Koşma ile uçma arasında gidip gelirlerdi. Misal Senna vardı; San Marino'da duvara toslamıştı. Misal Schumacher vardı; 97 yılında geçilmeyi kendine yedirememiş ve giydirmişti Villeneuve'e. Misal Hakkinen vardı; yarışın son turunda lider giderken motoru iflas etmiş, otostopla finishe gelmişti. Dedim ya zevkliydi o yıllar. Okay Karacan anlatırdı formulayı. Aynı Okay Karacan değil miydi EPL'i bize sevdiren. Aynı EPL değil miydi Fox Tv'den nefret ettiren. Çocuktuk ya o zamanlar. Keşke hep çocuk kalsak. Ne biz büyüsek, ne dünya kirlense...

Forward Mail Çılgınlığına Son Mail

24 Nisan 2008 Perşembe

subject: iletmezsen ölümü gör :)))
"
bu zamana kadar bana zincir e-posta gönderen tüm dost ve arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim;

sayelerinde tuvalet temizlemekte kullanıldığı öğrendiğim kolayı içemez oldum.

aids virüsü taşıyan iğneler kıçıma batar korkusuyla sinemaya gidemez oldum.

deodorantlar kanser yapıyor diye sayelerinde artık bir domuz gibi kokmaya başladım.

telefon hattımı kullanıp bana borç takarlar korkusuyla telefonlara da cevap vermiyorum.

içinden fare ya da fare zehiri çıkar diye hiçbir kutu içeceği içmiyorum.

çok sevdiğim içkime ilaç koyup beni uyuturlar,organlarımı çalarlar ve buz dolu bir küvetin içinde
uyanırım diye bana yaklaşanları da tersliyorum.

neyim var neyim yoksa satıp hastanede yatan ve büyük ihtimalle ölmek üzere olan çocuklara yatırmayı düşünüyorum.
mail listesine katılırsam alacağım söylenen para, bilgisayar, cep telefonu ya da gezileri beklemekten de evden dışarı çıkamaz oldum.

tuz gölü'ne konya'nın katkılarından dolayı yemeklerim tuzsuz tatsız.

msn paralı olacak;adam yeşerecek mi,sararacak mı beklemekten de gına geldi.

excel hala ne zaman emekli olacağımızı da bildirmedi.

bir maili forward etmedim, başıma ne belalar gelecek diye korkuyla beklemekten ruh sağlığımı da
kaybettim.

multipl skleroz olunuyormuş diye diyet ürünleri düşmanıma bile tavsiye etmiyorum.
yerli malı kullanacağım derken marketlerde barkodu 869 ile başlayan ürünleri aramaktan da gözlerimin
biraz daha bozulduğunu farkettim.

sevgili dost ve arkadaşlarımdan gelen;
'lütfen okuyunuz', 'çok önemli', 'aman virüse dikkat', 'bilmem kim para dağıtıyor', 'en az beş kişiye yolla', 'inanmadım ama doğruymuş', 'kişiliğini test et', 'tıkla para yolla, tıkla yardım et', 'bilmemkim seni gözetliyor', 'bilmem kime mail at, haddini bildir', 'onu yeme bunu ye' şeklinde başlayan kerameti kendinden menkul, nev'i şahsına münhasır bu mailler sayesinde hep beraber 'kafayı çizme'ye ne kadar yakın olduğumuzu da müşahade etmiş oldum.

şimdi: eğer bu maili 60 saniye içinde 1200 kişiye göndermezsen;
bilesin ki bir kuş sabah akşam kafana sıçacak ve hayatı sana dar edecektir.

bir dost...
"

kaynak

Shiny Toy Guns

Cep telefonunun inceliğinden bahseden bi motorola reklamı vardı hatırlar mısınız?

işte bu reklamda kullanılan şarkıdır birazdan vereceğim. hatta verdim gitti.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

23 Nisan 2008 Çarşamba

TBMM'nin kuruluşu yani Atamızın tüm dünya çocuklarına armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Dünyanın tek çocuklara özel bayramı. Egemenliğimizin sembolü. Egemenliğimizin gitmesine izin vermeyelim...

Pervazda Tatil

22 Nisan 2008 Salı

Çilekeş yeni albüm çıkarttı demiştim, hatta Şebnem Ferah'la düetleri var demiştim. İşte o düet buyurun dinleyin bakalım beğenecek misiniz?

Özer Atik

Komedi Dükkanı'nın arkası görünen piyanistidir bu abi. Çok sağlam bir şarkıcı olduğunu düşünüyorum. Nerden vardın bu konuya diye soran olursa eğer verebileceğim cevap Komedi Dükkanı'nın sonunda söylediği şarkılardan...
Resmi Sitesi
Bir örnek şarkı
Daha bir örnek şarkı

Josh Holloway

19 Nisan 2008 Cumartesi

Şebnem Ferah'ın katılımı nedeniyle izlediğim Beyaz Show'un konuklarından biriydi bu hafta Josh nam-ı diğer Sawyer. Lost dizisinde izlerdik, beğenirdik de. Show'u izleyince anladım ki adam gayet sempatikmiş, zekiymiş. Beyaz'a aleni giydirmeleriyle, güler yüzüyle bana "helal be" dedirtmiştir. Artık farklı bir gözle izleyeceğim kendisini.

Ay

İngiliz bilim adamları Ay toprağına çok benzeyen bir yüzeyde Kadife Çiçeği yetiştirmişler. Helal derim gidin Ay yüzeyine üzüm salkımı kurun da bol bol yiyelim...

Beyaz Show

17 Nisan 2008 Perşembe

10 yılı aşkın süredir Kanal D'de devam eden Beyazıt Öztürk'ün sunduğu programdır bildiğiniz gibi. Birçok kez ana sponsoru ve dolayısıyla adı değişmiş, çeşitli karakterler girip çıkmış ancak ekrandan hiç kaybolmamıştır. Sevilen de bir programdır ayrıca. Ha bunları niye anlatıyorsun derseniz 18 Nisan 2008 cuma günü yayınlanacak programında konuğu Şebnem Ferah olacak da o yüzden...